Arap Tarih Kitaplarından Osmanlı-Türk Düşmanlığı Çıkıyor


IRCICA öncülüğünde Arap Birliği’ne üye 22 ülke ile Türkiye, Ortadoğu’nun tarihini barışçıl şekilde yeniden yazacak. İlk uygulama Suriye ile başladı. 6 aydır karma bir komisyon ders kitaplarını tarıyor.

 

Türkiye ile Arap Birliği’ne üye 22 ülke Ortadoğu’nun tarihini yeniden yazmak için kolları sıvadı. İslam Tarih Sanat Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) Türkiye ve 22 ülkenin tarih kitaplarını gözden geçirerek uyumlu hale getirecek projeyi yürürlüğe koydu. İlk uygulama ise Suriye ile Türkiye arasında başladı.

 

İki ülkenin ders kitaplarındaki ‘düşmanca’ olarak nitelendirilebilecek ifadelere karşı başlattığı ortak çalışma kapsamında Suriye’nin ders kitapları, IRCICA’nın İstanbul’daki merkezinde ortak bir komisyon tarafından incelemeye alındı. Çalışmanın sonunda ders kitapları yeniden yazılacak. Bu ortak çalışma, Suriye’nin ardından 21 Arap ülkesini daha kapsayacak. Böylece Türkler ve Araplar, Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki 400 yıllık ortak tarihlerini yeniden yazacak.

 

6 Aydır İnceleniyor 

 

IRCICA ile Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın himayesinde geçen yıl düzenlenen Bilad-ı Şam Kongresi’ne katılan Suriye Kültür Bakanı Mahmut Es-Seyyid’in ‘Tarihimizi arşiv belgeleriyle yeniden yazmak istiyoruz’ açıklaması yeni bir süreci başlattı. Kongre sonunda alınan tavsiye kararı vakit kaybedilmeden hayata geçirildi. Türk ve Suriyeli bilim adamları tarihi yeniden yazma işine okul kitaplarından başladı.

 

İstanbul Yıldız Sarayı’nda bir odaya kapanan IRCICA bünyesindeki uzman bir ekip, 6 aydan bu yana Türkiye ve Suriye ders kitaplarını satır satır tarayarak, iki ülke aleyhindeki düşmanca ifadeleri tespit ediyor. Bu çalışmaların ardından bu ifadelerin kaldırılması, düzeltilmesi işlemine geçilecek.

 

Barışçıl Tarih

 

‘Tarihi olaylar bir vakıa olarak algılanmalı ve yeni nesiller yetiştirilirken de düşmanlık tohumları ekilmeden yetiştirilmeli’ diye konuşan IRCICA Genel Direktörü Dr. Halit Eren, gerçekleri tahrif etmeden yapılan barışçı tarih çalışmasının bu yıl tamamlanacağını söyledi. Projenin uygulanabilmesi için her iki ülkenin düzenlemeyi yürürlüğe koyması gerektiğini vurgulayan Eren, ‘Ülkeler bu konulara müsbet bakıyor. İhmalden dolayı bugünlere kalmış. IRCICA olarak vazifemizi yaparak, her iki ülke Milli Eğitim Bakanları’nı bir araya getirme sürecini başlatmış olacağız’ dedi.

 

Suriye kitaplarında sınırlar Toroslar’dan başlamayacak

 

IRCICA’nın ders kitaplarıyla ilgili incelemelerinde tespit edilen ‘düşmanca’ ifadelerle ilgili ayrıntı verilmedi. Ancak Suriye ders kitaplarında yer alan Türkiye hakkındaki bazı bilinen ifadeleri şöyle özetlemek mümkün:

 

Türkiye topraklarının bir bölümü (Mersin ve Hatay) Suriye toprağı olarak gösteriliyor.

 

‘Osmanlı işgali yaklaşık 400 yıl sürmüştür. Araplar, ülkelerinin hürriyetini çok sayıda şehit vererek sağlamışlardır. İngiliz ve Fransız işgalleri ise Suriye’nin kuzey bölgelerinin ve İskenderun sancağının zorla koparılmasına yardım etmiştir’ deniyor.

 

‘Suriye ovalarının en genişi olan bu ova, Toros Dağları eteklerinden başlar ve Fırat Vadisi’ne kadar uzanır.’

 

Coğrafya kitabında ‘Başlıca orta seviyede yükseltiler; doğuda Ermeni yükseltileri, batıda Anadolu yükseltileridir. Ülkede başlıca iki sıradağ uzanmaktadır: Bunlar kuzeyde Pontus Dağları, güneyde Toros Dağları’dır’ ifadesi kullanılıyor.

 

Tarih kitabında ‘Osmanlı Devleti ilim ve irfan devleti değil, bir savaşlar devleti olmuştur. Aynı zamanda yenilikçi ve planlı bir devlet olmamış, hareketsiz ve karışık bir devlet olmuştur. Bu ve benzeri birçok sebeple Araplar Osmanlı işgali döneminde iktisadi olarak gerilemiştir’ iddiası dile getiriliyor.

 

Avrupa başardı

 

2. Dünya Savaşı’nın ardından, UNESCO’nun çağrısıyla harekete geçen Avrupa ülkeleri gelecek nesillerin birbirlerine düşman yetişmemesi için ders kitaplarında ciddi bir temizlik yaptı. UNESCO’nun çağrısı tüm dünya içindi, ancak Avrupa ülkeleri mesafe alabildi. Özellikle 1980’li yılların başından itibaren Almanya, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere çeşitli ülkelerde okul kitaplarını tek tek gözden geçirildi. Irka, ulusal kökenlere yönelik aşağılayıcı ve saldırgan ifadeler değiştirildi.

 

Yunanistan ile 1952’de imzalandı

 

Türkiye ve Yunanistan, 1952’de 5 yılı sürecek ve kendi mevzuatlarının kabul ettiği sınırlar dahilinde ders kitaplarının karşılıklı değiş-tokuşunu içeren, düşmanca ifadelerin çıkarılmasını öngören bir antlaşma imzalamıştı. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi İlköğretim Sosyal Bilgiler Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bahri Ata’nın eski ders kitapları ile günümüz ders kitaplarını karşılaştırılarak yaptığı incelemeye göre, Türkiye ‘kesmek, kan içmek, insafsızca öldürmek, alçakça öldürmek, namussuz ve şerefsiz düşman, alçak düşman, Yunan palikaryaları, Yunan sürüleri gibi’ pek çok ifadeyi ders kitaplarından çıkardı. İtalyan ressam Vittorio Pisani’nin ders kitaplarında yer alan ve Yunanlı askerlerin İzmir’i işgalleri sırasında Türklere zalimane tavırlarını gösteren tablolara da artık rastlanmıyor. Yunanistan’la tarih pedagojisine uygun ders kitapları yazma çalışmaları devam ediyor.

 

Batı ile ortak çalışma

 

IRCICA, bu konuda Batı’da yürütülen çalışmaları da yakından takip ediyor. Batılılarla daha aktif rol almak istediklerini belirten Eren, Avrupa Konseyi bünyesindeki çalışmalar hakkında şunları söyledi: ‘Avrupa Konseyi’nde de ‘tarih ve ders kitaplarında ‘diğer’ imajı’ diye bir proje var. Strasburg’da iki seminer yapıldı. IRCICA olarak katıldık. Görüşmelerimiz devam ediyor. Tarihçiler hem bu konuların nasıl ele alınmasını gerektiğini, hem de metodolojiyi tartışıyorlar. Peşin fikirlerin, diğeriyle ilgili imajların, düşman kavramların kaldırılması düzeltilmesi üzerinde tartışmalar yapılıyor. Bir iki seminer sonra daha geniş bir kongre yapılacak. Konferansın neticesinde alınacak tavsiyeler politika haline getirilecek.’

 

Kaynak: Star Gazetesi.

Aynı konuya ilişkin bir makale: Osmanlı, Araplara nasıl öğretildi?

 

HABER&KRİTİK: IRCICA’nın, komşumuz ve ekonomik, siyasi ve askeri gibi çeşitli alanlarda ortaklık yaptığımız Gürcistan’ın tarih kitapları ile ilgili olarak da benzer bir çalışmaya girmesi umulur. Çünkü bu ülkenin tarih kitaplarında, Osmanlı aleyhine, düzeltilecek olan Arap tarih kitaplarından çok daha ağır ve düşmanca ifadeler bulunmaktadır. Ayrıca bu düşmanlık, diğerlerinden farklı olarak, Müslümanlık-Ortodoks Hıristiyanlık bağlamında dinsel temellere de dayanmaktadır. İkili ilişkilerin yanı sıra, Gürcistan’ın Avrupa Konseyi üyesi olması da bu konuda çalışma yapılması açısından bağlantı noktalarıdır.  

 

Burada özellik gösteren, konuyu daha önemli hale getiren bir husus da söz konusu düşmanca ifadelerin yer aldığı tarih kitaplarının, Türkçeye çevrilerek ve büyük bir aldatmacayla “Gürcülerin” tarihi şeklinde sunularak ülkemize yönelik (özellikle vatandaşlarımızın bir bölümünü hedef alan) propaganda yapılmasıdır. Bu konuda yapılacak düzeltmeyle, içimizde bu propaganda faaliyetini, yanlış ırksal düşüncelere kapılarak, farkında olarak veya olmayarak, kendi tarihini ve aslını inkâr etme uğruna üstlenenler de zihinsel ve ruhsal bir huzura kavuşacaktır.


                Haberin kaynağı :
GAMARCOBA.COM